Fatih İçin Kentsel Dönüşüm Önerisi
- mimarserkanakin
- 14 Tem 2022
- 2 dakikada okunur

Fatih ilçesi, değil İstanbul’un Türkiye’nin en önemli ilçesidir.
Tarihi yarımada diye de adlandırdığımız üçgen şeklindeki yerleşimin kuzeyinde Haliç, güneyinde Marmara Denizi, batısında ise Theodosius surları bulunmaktadır.
Yaklaşık 1600 hektarlık büyüklüğe sahiptir.
57 mahalleden oluşmaktadır.
Selatin camiler, mescidler, medreseler, tekkeler, imaretler, şifahaneler, sıbyan mektepleri, çeşmeler, sarnıçlar, saraylar, hanlar, bedestenler, çarşılar, köşkler, konaklar, bostanlar ve bunlar gibi medeniyetimize ait birçok güzel şeyi barındırmaktadır.
Süleymaniye buradadır,
Ayasofya Camii de,
Topkapı Sarayı buradadır,
Kapalıçarşı da,
Milyon taşı buradadır,
Bazilika Sarnıcı da…
Dünya 450 yıl boyunca buradan yönetilmiştir.
Fatih için söyleyeceğimiz şeyler bitmez ama benim esas anlatmak istediğim başka.
Biz İstanbul’un fethiyle elde ettiğimiz başarıya öykünerek, tarihi hamasetle oyalanarak, fetihten 39 yıl sonraki büyük cevabı ıskalayarak bugünlere kadar geldik.
Tanzimatla başlayan batılılaşma hareketlerinin etkisiyle dönüşmeye ve bozulmaya başlayan Fatih’in, Cumhuriyetin kurulması ve Prost’un 1936 yılında başlayan İstanbul planlamasıyla devam eden dönüşümü ve bu dönüşümün etkileri, iyileşmeyen ve sürekli kanayan bir yara gibi devam etmektedir.
Haliç’e sanayi verilmesi, Yenikapı’nın ulaşım ve aktarma merkezi olması, betonarme apartmana müsaade edilmesi, yeni ve geniş bulvarların açılması, yeni meydan önerileri ve benzeri birçok plan kararı Fatih’i bugünkü sıkıntılı duruma getirmiştir.
Fatih’te apartmanların ne işi var?
Geniş caddelerin trafiği çözmediği ortada,
İki kıtayı niçin Yenikapı’da birleştirirsiniz?
Fatih’in tüm güneyinden geçen, otobandan geniş bir yolun orada ne işi var?
Beş yüze yakın mescid niçin yıkıldı?
Tarihi Kapalıçarşı olan Fatih’te AVM’ye ne gerek var?
Taksim’den Bakırköy’e gitmek için niçin Atatürk Bulvarı ve Vatan Caddesi’nden geçersiniz?
Nerede o eski güzel semtler?
Süleymaniye ve Zeyrek’teki, ahşap binalar ne durumda?
Kocamustafapaşa ve Yedikule ne halde?
Kumkapı ve Langa’ya en son ne zaman gittiniz? Ne halde gidin görün,
Ya da bahçeli ahşap bir evde?
Sahi bostanlar ne durumda İstanbul’da?
Bir ucundan diğerine yürüyerek bir saatte yürüyebileceğiniz bir güzellik adasıdır burası.
Ayvansaray’dan Yedikule’ye 6 kilometre
Edirnekapı’dan Sarayburnu’na 5 kilometre
Dönüşümden önce 100’ün üzerinde mahallesi olan bir belde.
Yani çarşı, Pazar, mescid, mahalle örgüsüyle her yere yürüyerek varabileceğiniz selam yurdu.
Bu anlattıklarımın hiçbirini nostalji ve öykünme olsun diye anlatmadığımı belirtmek isterim.
Sadece doğru örnekliği ortaya koymak ve kayıt altına almaktır esas gayem.
Çünkü eskiye ya da olması gereken doğruya ait öneriler yaptığımızda hep aynı şeyle karşılaşıyoruz.
“Öğrenilmiş çaresizlik”
Bu çaresizliği yenebilmek için “paradigma değişikliği” ne gitmemiz gerekiyor.
İmkânsız görünen şeyler hususunda önerilerde bulunmamız ve başlamamız ama kesinlikle bir yerlerden başlamamız gerekiyor.
Şimdi öneriler:
İlk olarak Topkapı Surlarından Fatih’e her türlü motorlu araç girişini engelliyoruz.
Daha sonra Beton mikserlerini, kazıcı kepçeleri ve büyük hafriyat kamyonlarını Fatih’e sokmuyoruz.
Bu ne demek? Fatih’te betonarme inşaatı yasaklıyoruz.
Bu karar sorunun çoğunu kendiliğinden çözer ama önerilerimize devam edelim.
Fatih’teki mülk satışlarını kamuya ve belediyeye şufa hakkı tanıyarak sınırlandırıyoruz. Böylece dönüşümü sağlamak için kamunun elini güçlendiriyoruz ve olası rant hareketlerine engel oluyoruz.
Fatih’in geleneksel ve tarihi dokusuna uymayan bina ve işletmelerin kaldırılması için birinci 10 yıl, ikinci 10 yıl ve son olarak üçüncü 10 yıllık geçiş dönemi şartları belirleyerek mevcut imar planını iptal ediyoruz.
Mevcut konut stokunu ahşap evlerden oluşan mahallelere dönüşecek şekilde yeniliyoruz.
Kamu elindeki mülkleri dönüştürerek mesela İstanbul Valisinden başlamak üzere, İstanbul Müftüsü, Emniyet Müdürü, vb. bilumum kamu görevlisi ile rektörler, hocalar, sanatçılar ve eşraftan zevatı Fatih’te meskûn hale getiriyoruz.
Fatih’te olması gerekmeyen kamu yapılarını Fatih’ten çıkarıyoruz.
Tüm asfalt yolları söküp Arnavut kaldırımı yapıyoruz.
Ulaşım için hafif tramvay ve atlı arabalar ile benzeri elektrikli araçlar kullanıyoruz.
Altın Kapı ile Romanus Kapısını restore edip tüm turistleri Altın Kapıdan Fatih’e sokup Romanus Kapısından çıkarıyoruz.
Fatih’te yaşayan herkesin eline bez ve süpürge verip etrafı temizlemelerini sağlıyoruz.
Tüm bu süreci Anayasa maddesi ile koruma altına alıyoruz ki herhangi biri gelip kafasına göre değiştirmesin.
Serkan bey, sizin gibi düşünen bizlerin sayısının artması ile bunlar çözülecektir. Geçen hafta sizin önerilerinize ek olabilecek bazı fikirleri hükümet istanbul parti merkezine yazdım. Neredeyse 100 yıldır istanbul da yaşayan bir ailenin çocuğu olarak istanbulu bir dünya şehri olarak görmek istiyorum. Acaba bu fikirlerinizi daha resmi şekilde hükümete sunabilecek bir sivil toplum kurumu var mı? Cumhurbaşkanımızın tarihi yarım ada için bazı planları da vardı. Bu konuları sürekli gündemde tutmak için ne yapabiliriz? Selamlar
Hocam, kaleminiz güçlü olsun.
Elinize yüreğinize sağlık.
Önerileriniz çok güzel lakin bu saatten sonra ne kadar mümkün olabilir diye düşündüm.
Önce Fatih'in kurarılmasına yönelik özel bir kanun çıkarılmalı, 20 yıllık bir hedef konulmalı ve asla taviz verilmemeli.
Bayağı bir zor ama imkansız değil tabi.
Ne diyelim.
Biz görmesek te inşaallah akli selim galip gelir ve dünyanın önde gelen kültür, sanat ve turizm merkezi oluverir.
Selam ve muhabbetle.